“Boş erebok!! Ereboka vala!!”
Teyran Jîndar’ın yazıp yönettiği, Kızıltepe Eğitim Sen Temsilciliğinin
bünyesinde çalışmalarını yürüten Teatra Bûka Baranê ekibinin hazırladığı “Erebok” adlı tiyatro
oyunu Kızıltepe’de seyircisiyle buluşuyor. Jîndar, Kürdistan’da sanatın öncelikle
kadın yaşamı, dil asimilasyonu, köy boşaltmalar, faili meçhul cinayetler,
ötekinin psikolojisi gibi başlıklar altında yaşanmış ve bugünkü yaşamımızı
şekillendiren trajedilerle yüzleşmek olduğuna vurgu yaptı.
90’lı yıllar?
Jîndar, “Erebok” oyunu tam bu
noktada yukarıda saydığımız bazı başlıklar altında Kürdistan’da ki
yaşanmışlıkları eleştiri ve özeleştiriye tabi tutuyor. Jîndar, “Oyunumuz dil-kadın-toplum-savaş-çocuk-faili
meçhul ve asimilasyon kavramlarının içinde yer aldığı ve bugüne doğru yolculuk
yapan bir el arabası(erebok) görevi görüyor. Oyun 90’lı yıllara dair
bilinçaltımıza gizlediğimiz, şu an baktığımızda sanki o yılları hiç yaşamamış
gibi olma durumumuza ciddi sorular yöneltiyor. Birçoğumuzun çocukluğunu esir
alan bugünkü yaşamımızı şekillendiren o yılları hatırlamaktaki amacımız
“neden?” sorusunu daha güçlü bir şekilde hem kendimize hem de tekçi anlayışa
yönelterek hakikat arayışında hakikate biraz daha yaklaşmayı sağlamak olduğunu
belirtti.
Trajikomik bir anlatımla pazar
yerinde başlayan çocuk ve genç kahramanlarımızın yaşamlarıyla şekillenen oyun
Teyran Jîndar’ın yazdığı ilk iki perdelik Kürtçe oyunudur. Jîndar, “oyun pazar
yerinde birkaç kuruşta olsa maddi olarak kazanç sağlamak için erebokla(el
arabası) yük taşıyan çocukların hayatlarının şekillenmesine neden olan etkenler
üzerinde yoğunlaşıyor. En sonda kahramanlarımız bir değişime uğruyor ve bu
değişimle beraber eleştiri ve özeleştiriye konu olan nedenler sorgulanıyor. Oyunun
öyküsü bizlere uzak değil bizzat bu topraklarda yaşanmış ve hala yaşanılan
olaylar üzerinedir. 1992 yılında katledilen Mamoste Seydo Aydoğan’ın yaşam
öyküsünden esinlenerek oyunda oluşturduğumuz Mamoste karakteri şahsında faili
meçhul cinayetlere kurban giden bütün eğitim emekçilerini ve insanlarımızı da
saygıyla anıyoruz. Komedi ve trajedinin iç içe olduğu oyunumuzun izlenmesi ve
eleştirilmesi bizim için bir ayna görevi görecektir” diyen Jîndar, bu anlamda
seyirciyi oyunun önemli bir parçası olarak gördüklerini belirtti.
Neden Erebok?
Oyunu hem yazan hem yöneten hem
de oyuncu olarak oyunda yer alan Jîndar, Kürtçe oyun yazmanın zorluklarını yazarak
aştığını belirtti. Son yıllarda Kürtçe tiyatroda yaşanan yoğunluğun önemli
bulduğunu ama bunun büyük çoğunluğunun çevirilerden olması Kürtçe oyun yazma
konusunda daha çok yoğunlaşmamız gerektiğini belirten Jîndar, “Oyunu yazarken
isim ve dilin nasıl olması gerektiği konusunda ekip arkadaşlarımla sürekli bir
arayış içerisindeydik. Bir nevi oyunla ilgili kamuoyu araştırması yapıyorduk.
“Erebok” ismi Kürtçe bir isim değil “araba” kelimesinin Kürtçeleşmiş haliydi.
Kızıltepe de ve bölgede el arabalarına “erebok” deniyor. Aslında el arabasının sözlükte
Kürtçe karşılığı“Girgirok” olarak geçiyor. Ama biz isim olarak mahalli olanı yani
“Erebok” ismini uygun bulduk. Dil konusunda da açıkçası anlaşılır ve sade bir
dil kullanmayı tercih ettik. Bunun nedeni Kürtçenin Kurmanci lehçesiyle konuşan
şiveleri farklı bütün izleyicilerin oyunu anlamasını sağlamaktır diyen Jîndar bu
konuda olumlu ya da olumsuz eleştirileri merakla beklediklerini belirterek,
90’lı karanlık yıllarda Kürdistan’da çocukluğunu inkarcı bir politikanın
sonucunda çıkan kirli bir savaşın gölgesinde yaşamak zorunda bırakılan herkesi,
kendi korkularıyla yüzleşmek için oyuna davet ettiklerini söyleyen Jîndar,
başta adeta yoktan var eden oyuncularına, teknik kadroya ve emeği geçen herkese
teşekkür ederek sözlerine son verdi.
Bütün gösterimler Kobanê’nin
inşaasına adanacaktır.
Oyunu hazırlanmasında destek sunan kurumlar: Kızıltepe Eğitim Sen Temsilciliği –
Kızıltepe Belediyesi – Kızıltepe Belediyesi Mehmet Yalçın Etüt Merkezi
Gösterim tarihleri: 13-14-15
/ Mart / 2015 Qoser/Mêrdîn