KESK Tutuklamaları Kınadı.

KESK Mersinde gözaltına alınan üye ve yöneticilerinin tutuklanmasını kınayan bir basın açıklaması düzenleyerek, serbest bırakılmaları çağrısında bulundu.30.09.2012 01:06
Kızıltepe KESK, üyelerine yönelik baskı ve gözaltıları protesto etmek amacıyla Özgürlük meydanında bir basın açıklaması yaptı. Baran İlhan tarafından okunan açıklamada:

“Öncelikle İzmir`de, Nazire Merzeci İlköğretim Okuln’nda, ders sırasında, bir öğrencisinin bıçaklı saldırısına uğrayan Sevilay Durukan, yaşamını yitirmiştir. Başta öğretmenimizin ailesi ve yakınları olmak üzere tüm eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.

KESK’in mücadelesine gölge düşürmek ve yandaş sendikaların önünü açmak amacıyla yapılan söz konusu operasyonlar sonucunda toplam 70 üye ve yöneticimiz hala tutukludur. Buradan tutuklu tüm KESK’li yönetici ve üyelerimize yürekten selamlarımızı gönderiyoruz. Ve onlara diyoruz ki, sizlerin sadece bedenlerinin tutsak olduğunu biliyoruz.

Son olarak geçen hafta, uzun zamandır ilan edilmemiş bir OHAL sisteminin hüküm sürdüğü Mersin başta olmak üzere Diyarbakır, Adana, Batman, Şırnak ve Dersim'de gerçekleştirilen baskınlar sonucunda, KESK Genel Meclis üyemiz Sinan Muşlu, Eğitim Sen Mersin Şube Kadın Sekreteri Aynur Şahin, Eğitim Sen Mersin Şube üyesi Mustafa Işık, Tüm-Bel Sen Mersin Şube üyesi Erdal Sarıkaya ve Tüm Bel Sen Diyarbakır Şube üyesi Mustafa Gül gözaltına alınıp tutuklanmışlardır.

Son dönemde ülkemizde yaşananlar AKP’nin, yarattığı korku imparatorluğunun gölgesinin ulaşmadığı hiçbir alan bırakmamaya kararlı olduğunu göstermektedir. Tasavvur ettikleri resmi hayata geçirmek için Türkiye’yi hızla tek adam diktasına doğru sürükleyenler; muhalif-demokrat kesimleri cendereye alarak tüm toplumu derin bir sessizliğe mahkum etmeyi amaçlamaktadır.

Hukuk ve adalet kavramına olan güvenin son derece azaldığı bir dönemde KESK’li tutukluların tahliye edilmesi, hukuk alanında yaşanan derin güven erozyonunu az da olsa azaltacaktır. Konfederasyonumuz ve sendikalarımız üzerindeki baskı ve yıldırma politikalarına son verilmeli, tek suçları sendikal faaliyet yürütmek olan KESK’liler derhal serbest bırakılmalıdır.” İfadelerine yer verildi. Basın açıklamasına katılan KESK üyeleri daha sonra sessizce dağıldı.

BASINA VE KAMUOYUNA

Sivil toplum örgütlerinin derli temsilcileri Değerli dostlar .. Değerli basın emekçileri ..

Öncelikle İzmir`de, Nazire Merzeci İlköğretim Okulu`nda, ders sırasında, bir öğrencisinin bıçaklı saldırısına uğrayan Sevilay Durukan, yaşamını yitirmiştir. Başta öğretmenimizin ailesi ve yakınları olmak üzere tüm eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.

Türkiye’de kamu emekçileri sendikal hareketinin öncüsü, “Küresel kapitalizmin sendikaları boğmak isteyen akıntısına karşı kürek çekenlerin” örgütlü gücü KESK’in sesini kısmak isteyenlerin şaibeli operasyonları tüm kamuoyunca bilinmektedir. KESK’in mücadelesine gölge düşürmek ve yandaş sendikaların önünü açmak amacıyla yapılan söz konusu operasyonlar sonucunda toplam 70 üye ve yöneticimiz hala tutukludur.

Buradan tutuklu tüm KESK’li yönetici ve üyelerimize yürekten selamlarımızı gönderiyoruz.

Ve onlara diyoruz ki, sizlerin sadece bedenlerinin tutsak olduğunu biliyoruz.

AKP’nin emek ve demokrasi karşıtlığında “ustalaştığı” açık olan sisteme muhalefet eden herkes, bazen varlık nedenlerini oluşturan en doğal eylem ve etkinlikleri suç sayılarak bazen de suç yaratılarak itibarsızlaştırılmak istenmektedir.

Bu çerçevede, uzunca bir süredir KESK’in üzerinde yaratılan baskı ve kuşatma operasyonu tüm kamuoyunca bilinmektedir. Ülkemizde kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını koruma ve geliştirme mücadelesinin öncüsü KESK, üye ve yöneticilerinin gözaltına alınması, tutuklanması ile adeta bertaraf edilmek istenmektedir.

Bilinmesini istiyoruz ki; sendikal mücadelemizi, demokratik taleplerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz eylem ve etkinliklerimizi suç gibi göstermeye çalışanların, kes- kopyala – yapıştır sorgu tutanakları ve iddia-namelerle toplam 70 arkadaşımızı demir parmaklıklar ardında tutanların maskesi er ya da geç düşecek, hukuk dışı girişimleri mutlaka ortaya çıkacaktır.

KESK olarak, kendilerine dikensiz gül bahçesi yaratmak için sendikalarımızı baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayanların zulmüne asla boyun eğmeyecek, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sessiz ve tepkisiz kalmayacağız.