Allah, Ekmek, Özgürlük!…

Allah, Ekmek, Özgürlük!…
Marmara Üniversitesinde ülkücü bir gurubun Ali Sarı ve Gülsüm Teymuroğlu isimli iki öğrenciye bıçaklarla ve sopalarla saldırarak ağır yaralanmalar üzerine basın açıklaması yapıldı.06.11.2012 21:24
Önceki gün Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü'nde ülkücü bir gurubun Ali Sarı ve Gülsüm Teymuroğlu isimli iki öğrenciye bıçaklarla ve sopalarla saldırarak ağır yaralaması ve güvenlik görevlilerinin olayı izlemekle yetinmesinin üzerine, bugün öğle saatlerinde üniversite öğrencileri arkadaşlarının tedavi altında bulunduğu Haydarpaşa Numune Hastanesi'nin önünde bir basın açıklaması yaptı. Üniversite öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan Antikapitalist Müslümanlar Hareketi’nin kurucularından Sedat Doğan, polislerin olaya müdahale etmediğini ve saldırganların Sarı ve Teymuroğlu'nu linç etmeye çalıştığına değinerek "Ali ve Gülsüm arkadaşlarımız gösterdikleri onurlu duruştan ötürü hain eller tarafından ırkçı bir saldırıya maruz kalmıştır." dedi.

Basın açıklamasına destek vermek üzere hastane önüne gelen yazar İhsan Eliaçık "Ali Sarı Ağrılı ve Kürt bir arkadaşımızdır. Aynı zamandan Anti-kapitalist Müslüman Gençler hareketinin kurucularındandır. Saldırıdan bu yana iki kez ameliyat geçiren genç arkadaşımıza destek vermek için buradayız. Bizler Antikapitalist Müslümanlar olarak Kürtlerle Türkler eşit olana kadar Kürtlerin, Alevilerle Sünniler eşit olana kadar Alevilerin, Müslümanlarla gayri Müslimler eşit olana kadar gayri Müslimlerin, zenginle yoksul eşit olana kadar da yoksulların yanında olmaya devam edeceğiz. Saldırıda üniversitenin güvenlik görevlilerinin doğrudan sorumluluğu vardır. Ayrıca Başbakan'ın kendine muhalif olanlara karşı sergilediği nefret ve ötekileştirmeye dayalı tavır, bu saldırıyı yapanlara güç vermiştir. Saldırganlar gözaltına dahi alınmadı fakat durum tersi olsaydı sabaha kadar ev baskınları yaşanırdı. Nasıl olsa Başbakan’ın söylemi bizden yana, devlet bizden yana, polis bizden yana, mahkeme bizden yana diyerekten, nereden Kürt görürseniz, örgüt mensubu bilmem ne diyerek, üstelik de biri kız iki gence 10-15 kişi abanıp kan revan içinde bırakacaksanız. Ve polis de buna göz yumacak, ifadelerini dahi almayacak. Bu yiğitliğe, mertliğe, Alperenliğe sığar mı? Bu zalimliktir, gaddarlıktır, kalleşliktir." dedi.

Ali Sarı’nın ağabeyi Muhsin Sarı ise yaptığı açıklamada, kardeşinin İslami görüşleri benimsemiş bir Kürt genci olduğunu, saldırganların sırf Kürt olduğu için onun İslami görüşlerini bile önemsemediklerini söyledi. Kendisinin de İslami görüşleri benimsediğini, ancak geldikleri noktada Kürt olmalarından kaynaklanan baskı ve şiddet ortamına çekildiklerini, bu gidişattan rahatsız olduklarını dile getirdi.

Çok sayıda polis ve su panzerlerinin hazır bekletildiği hastane önündeki basın açılması, basın bildirisinin okunmasının ardından olaysız sona erdi.

Saldırıya uğrayan Ali Sarı’nın ise bugün ikinci kez ameliyata alındı ve bir hafta kadar hastanede kalacağı öğrenildi.


 Basın açıklamasının tam metni şöyle:

Anti –Kapitalist Müslümanlardan Ali Sarı gönüldaşımız dün Marmara üniversitesinde ülkücüler tarafından bıçaklı saldırıya uğrayarak darp edilmiştir.

Gülsüm Teymuroğlu isimli Kürt arkadaşımızın kolu kırılmış ve yüzüne darp almıştır. 3 yerinden bıçaklanan Ali arkadaşımız sedyeyle ambulansa alınırken bile öfkesini alamayan faşistler tarafından linç edilmeye çalışılmış, buna rağmen olay muhalinde bulunan polislerce olaya müdahale edilmemiş, yalnız izlemekle yetinilmiştir.

 

Bıçaklı saldırgan grup elini kolunu sallayarak fakülteden çıkarken hiçbir gözaltı olmaması olayın ayrı bir vahametidir.

 

Ali Sarı Kürt kimliğini Müslümanlığının evrensel değerleriyle savunan bir gönüldaşımızdır.

 

‘’Dilleriniz ve renkleriniz Allah’ın ayetleridir’’ düsturunu hayatının merkezine alarak Mücadele eden Ali kardeşimiz bu uğurda verdiği onurlu duruşundan ötürü hain eller tarafından ırkçı bir saldırıya maruz kalmıştır.

 

56 gündür kürt halkının ana dilde savunma hakkı, eğitim hakkı ve barışın sağlanması adına Öcalan üzerindeki tecritin kalkması gibi en insani taleplerle ve kürt halkının özgürlüğünü savunan tutsaklarla dayanışmak adına sokaklara çıkanlara, yaşlı, kadın demeden cop, biber gazı ve tazyikli su ile müdahale eden zihniyet dün okulda ülkücüler bıçakla terör estiriken susan; mağduru değil zalimi himaye eden zihniyettir.

 

Kürt halkına karşı 80’ler de olduğu gibi baskının ve yıldırmanın devlet tarafından sistemleştirildiğine her geçen gün büyük bir endişe ile tanık olmaktayız. Kınayıcıların kınamalarından çekinmeden yoluna devam eden Anti-Kapitalist Müslümanlar, zulüm nereden gelirse gelsin ezilen halklarla eşitliğin, adaletin ve özgürlüğün tesisi için dayanışma içinde olacaktır.

 

Cumhuriyet tarihi boyunca iktidarlar değişse bile zihniyet değişmemektedir. Ötekileştirme, yok sayma gibi politikalarla halkların öz kültürlerini hiçe sayan devlet politikalarının  değiştirilmesi anti-Kapitalist Müslümanların en önemli mücadele alanlarından bir tanesidir. Bu bağlamda bu ırkçı saldırıyı YÖK ile birlikte başlayan resmi ideolojiler eliyle tek tipleştirilen üniversitelerin sonucu olarak görüyoruz.

 

 Bizler suçluların en kısa sürede tespit edilip gerekli işlemlerin derhal yapılmasını istiyor ve bu ırkçı faşizan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

 

Sokaklarda, fabrikalarda, İbadethanelerde, üniversitelerde…

 

Allah, Ekmek, Özgürlük….


Haber  kaynağı: [AdilMedya]

Diğer Eğitim haberleri

  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.