Öze Dönüş Açlık Grevleri için Basın açıklaması

Rahman Ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Kamuoyunun malumu olduğu üzere cezaevlerinde bulunan 682 (Adalet Bakanlığının kamuoyuna bildirdiği rakam) siyasi tutuklunun hâlihazırda sürdürdüğü açlık grevi 53. Gününde ve kimi tutuklular için hayati eşiği çoktan aşmış durumdadır.

Her şeyden önce kritik eşiğin çoktan aşılmış olması ve olayın çözüm bulmadan bu noktaya kadar gelmiş olması üzüntü vericidir. Siyasi tutukluların; Abdullah Öcalan’a yönelik bir yılı aşkın süredir devam eden ‘tecrit’in kaldırılması, anadilde savunma hakkı ve anadilde eğitim talepleri ile başlattıkları açlık grevleri karşısında Ak Parti Hükümetinin tavrı, anlaşılamaz bir kaos kaynağı olmakla birlikte vahim ve kaygı vericidir. Türkiye’nin huzuru için ‘gerekirse oslo sürecini yine başlatırız, İmralı’yla yine görüşürüz’ iddiasında olan ve son parti kongresinde parti programına ‘ anadilde savunma ve kamu hizmetlerinden anadilde yararlanma’ maddesini koyan bir hükümetin tavrıyla mevcut açlık grevlerine yönelik tavrı arasındaki yaman çelişkiyi anlamak mümkün değildir.

Yaşadığımız toprakların gittikçe derinlerine doğru savrulduğu yüksek yoğunluklu savaş ortamının kaynağının doğru tespit edilmesi kaçınılmazdır. Faşizan zihniyetin doğurduğu inkâr ve asimilasyon politikaları, sorunun ana kaynağıdır. Ak Partinin iktidara gelmesiyle birlikte inkâr politikasından vazgeçildiğini deklere etmesi ve gerek söylem gerekse de eylemsel bazda bazı olumlu adımları atmaya başlamasıyla toplum nezdinde Kürd Sorununun çözümüne dair oluşan iyi umutlar, yine Ak Partinin son zamanlardaki söylem ve tavır değişikliğiyle birlikte yok oldu. Ak Partinin; yıllardır beklenen çözüme yönelik somut adımların devamını getirememesi, Demokratik (Kürt açılımı) açılımı rafa kaldırması, ciddi reformlar yerine günü kurtarma ve oy hesaplarına dayanan yaklaşımlara geri dönmesi, çözümü doksanlı yıllardaki gibi şiddet dilinde görmesi ve zikzaklı politikalar oluşturmaya başlaması bizi çözümden uzaklaştırmıştır.. Kürd halkının fıtri haklarını gasp etme, Allah’ın bir ayeti olan ana dillerini yasaklama, anadildeki eğitim taleplerini ‘hak görmeme’ zihniyeti ne İslami’dir ne de insanidir. Kürd halkının meşru olan tüm haklarının elde edilmesi noktasında tarafız ve bizim tarafımız kuşkusuz mazlum Kürd halkının yanıdır.

İnsan yeryüzünün en değerli varlığıdır. İnsan yaşamı ise, her türlü siyasi ve politik mülahazaların üstünde bir değere sahiptir. Açlık grevindeki siyasi tutukluların taleplerinin, haklı talepler olduğu izahtan varestedir. Cezaevindeki siyasi tutukluların haklı talepleri için her gün eriyerek ölmelerine bigâne kalmak her şeyden önce insani değildir. Bu vesile ile Öze Dönüş Platformu olarak; açlık grevlerinin devam edip ölümlerle sonuçlanmadan önce, bu eylemi sonuçlandırma salahiyetine sahip olan herkesi özellikle Ak Parti iktidarını sorumlu davranmaya ve bir an önce soruna çözüm bulmaya davet ediyoruz.  

Saygılarımızla.

ÖZE   DÖNÜŞ  PLATFORMU

DİYARBAKIR UFUK  DER.
VAN İNSAN DER.                                               
HAKKARİ ÖZGÜR YAŞAM DER.
MUŞ İNSAN VE YAŞAM DER             
ADIYAMAN MANSUR DER                                       
NORŞİN AKABE DER.
ERÇİŞ ŞAFAK DER.                                                     
KAHTA İKBAL DER                                                     
MİNA KADIN DER.                                                       
VİYAN DER.