Mısır ordusu tarafından yapılan darbe, Mısır halkının iradesini hedef almış apaçık bir zorbalıktır. Halka ve iradesine yönelik saygısızlıktır. Mısır halkının geleceğine yönelik, küresel nitelikteki bildik kirli oyunların bir parçasıdır. Demokrasiyi, hukuku, insan onurunu hiçe sayan faşist anti demokratik bu darbe; Mısır sivil yönetiminin Filistin halkına nefes aldırmasına yönelik tavrına tahammülsüzlüğün ve Filistinlilerin geleceğine de ipotek koyma çabalarının ürünüdür.
Demokrasilerde ne çoğunluğun azınlığa, ne de
azınlığın çoğunluğa tahakkümü olmaz, olamaz. Mısır’da yapılan darbeyle,
çoğunluğun azınlığa ram olması istenmektedir. Mısırı iç çatışmalara sürükleme
riski içeren ve halkın özgür iradesine yönelik bu faşist girişim, sadece Mısır’ın değil bölgenin de
dengelerinin bozulmasına kapı aralayacak sonuçlara gebedir. Bu nedenle, halk
tarafından göreve getirilen Mısır’ın sivil yönetiminin görevine devam etmesini
sağlayacak bölgesel ve küresel nitelikteki bütün baskı araçları devreye
sokulmalı ve darbe en kısa sürede sona erdirilmelidir.
Darbecilere karşı tavır ortaya koymayan ve darbeyi
kesin bir dille kınamaktan özenle kaçınan BM, AB ve ABD tutumlarıyla, demokrasi havariliği yapanların çifte
standartlarını bir kez daha sergilemiştir. Suriye’de kendi halkının kanını
dökmeyi meziyet sayan Esed’e demokrasi ve seçim çağrısı yapanların, Mısır’da
demokratik bir süreçte halkın desteğini alarak göreve gelen Cumhurbaşkanı
Mursi’ye karşı yapılan darbeye ve anayasanın askıya alınması yönündeki
açıklamalara sessiz kalması bölgede demokrasinin hakim olması temennilerine
ilişkin beyanların samimiyetini sorgulamayı gerektiriyor. Memur-Sen
olarak, uluslararası platformları ve
demokratik ülkeleri darbecilere karşı tutum almaya, Mısır halkının kendi hür ve
özgür iradesiyle göreve getirdiği sivil yönetime destek vermeye çağırıyoruz.
Demokrasilerde seçimle gelen seçimle gider. Demokrasiye dair bu en yalın gerçek ışığında,
Mısırda ordu kışlasına çekilmeli, sivil yönetim ve Mısır halkı üzerinde vesayet
oluşturma çabalarından vazgeçmeli, anayasanın askıya alınmasına ilişkin
beyanını geri çekmelidir. Mısır halkının özgür iradesine saygı duymalı, bir
ülkenin silahlı kuvvetlerinin görevinin ülkeyi dış tehditlere karşı korumak
olduğunu idrak etmelidir.
Mısırın demokratik yollarla seçilen sivil yönetimi
de, Mısır’da en kısa sürede vesayeti
kırmak, tüm Mısırlıları kucaklayan demokratik ve sivil anayasayı ortak bir
mutabakatla hayata geçirmek ve devlet-millet buluşmasını gerçekleştirmek noktasındaki
adımları en kısa sürede atmalıdır.
Büyük Memur-Sen ailesi olarak, bir kez daha Mısır’da halkın iradesine ve
sivil yönetime yönelik darbeyi ve darbecileri kınadığımızı ve lanetlediğimizi
ifade ediyor, Mısır halkını iradesine sahip çıkmaya, demokrasiyi önceleyen
ülkeleri de Mısır’ın sivil yönetimine destek vermeye çağırıyoruz.