Cezaevlerinde Türkiye genelinde yürütülen ve 400 kişiden fazla tutuklu ve hükümlünün katıldığı ifade edilen açlık grevleri 40. gününü tamamlamış durumdadır. 12 Eylül 2012’de başlatılan açlık grevi ile ilgili olarak uzmanlar, kritik evreye girildiğini eylemin daha fazla devam etmesi halinde kalıcı sağlık problemleri ile ölümlerin yaşanacağını ifade etmektedirler. Geçmiş yıllarda yaşanan benzer örnekler de dikkate alındığında, gerçekten de korkulanın yaşanabileceği muhtemeldir.
Öncelikle vurgulanmalıdır ki cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların sağlık imkânlarından yararlandırılması ve yaşam haklarının korunması devletin sorumluluğu altındadır.
Açlık grevine giren kitlenin, Abdullah Öcalan’a özgürlük talebi yanında Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması, anadilde savunma ve anadilde eğitim gibi taleplerde bulunduğu bilinmektedir.
"Politik bir talep olarak değerlendirdiğimiz ve neticesi siyaset kurumunun yetki alanı içerisinde belirlenebilecek Öcalan'a özgürlük talebi dışındaki taleplere gelince; F tipi uygulamasıyla, her düşünce ve siyasetten binlerce siyasi tutuklu ve hükümlünün tecrid şartlarına maruz bırakıldığını, bunun insan onuru yanında temel insan hakları metinlerine de aykırı olduğunu defalarca vurgulamıştık. Böyle bir insani talebin pazarlık konusu yapılması bile kabul edilebilir değildir. Yine bu kapsamda, hangi şart ve ortamda ve kim olursa olsun bir tutuklu ve hükümlünün yüzlerce gün avukatlarıyla görüştürülmemesi de kabul edilebilir bir durum değildir.
Her dilin Allah’ın kullarına birer nimeti olduğu ve başta Tevhid-i Tedrisat olmak üzere birçok kanunun bu toplumsal çeşitlilikte bölücülükten başka işlevi olmadığına inanan MAZLUMDER, meşru insani talepler olarak gördüğü anadilde savunma ve anadilde eğitim taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini vurgular.
MAZLUMDER, insan yaşamı ve temel haklar üzerinde pazarlık yaparak siyaset yapmanın ve çatışma alanlarından ve cezaevlerinden gelecek tabutların sayısı üzerinden zafer / mağlubiyet hesapları yapmanın ahlaki olmadığı gibi, insanlık onuru ile bağdaşmadığına inanmaktadır.
Ahmet Faruk ÜNSAL
MAZLUMDER Genel Başkanı