BASINA VE KAMUOYUNA
Kobanê’ye yönelik IŞİD kuşatması nedeniyle yaşanan
gelişmeler vahim boyutlara ulaşmıştır. Kobanê’deki durumun kritikliği halen
sürmektedir. IŞİD ağır silahlarla Mürşitpınar Sınır Kapısını da ele geçirmek
üzere kesintisiz saldırılarını sürdürmektedir. Koalisyon güçlerinin hava
saldırıları ancak kısmi etki yaratmaktadır ve sonuç almaktan uzaktır.
Kobanê’nin IŞİD’in eline geçmesinin yaratacağı
insani, vicdani, siyasi sonuçları tekrar ifade etme gereği duymuyoruz. Bizler hem
ülke içinde, hem de dışında halklarımıza yönelen tehdidi Hükümet ile birlikte
çalışarak bertaraf etmek istiyoruz. Kobanê’nin şuanda tek nefes borusu olan
Türkiye sınırının sürekli açık tutulmasının hayati derecede önemine bir kez
daha dikkat çekmek istiyoruz.
Zaman zaman sorunlar ve aksamalar yaşansa da
Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Kobanê’ye insani yardımların geçişine izin
veriliyor olmasını, yaralıların sınırın bu tarafına alınıyor olmasını önemli ve
olumlu bir tutum olarak değerlendiriyoruz. Kobanê’ye her türlü desteğin
sağlanabilmesinin önünün açılması için karşılıklı güven ortamının oluşmasına
herkesin katkı sunması gereğine de inanıyoruz. Şuanda bütün gelişmelerin
merkezi ve nedeni olan Kobanê’deki durumun düzelmesi için diyaloğa ve sağduyuya
dayalı ilişkileri ilerletmek için çaba sarf ediyoruz.
Kobanê konusunda halklarımızın sokağa çıkarak
sahiplenme ve kamuoyu yaratma tutumunu da gerekli ve anlamlı buluyoruz. Ancak
anlaşılıyor ki; halkın sokağa çıkmasını bekleyen ve daha önceden hazırlığını
yaparak pusuya yatan mekanizmalar bu ortamı fırsat bilerek ciddi bir iç çatışma
yaratmak istemektedirler. Bunların kim olduğunu somut olarak bilmesek de,
provakasyonu yapanların çözüm sürecinin yükünü omuzunda taşıyanlar olmadığı
kesindir.
Bu kaotik ortamda hem Kobanê’yi yalnız ve sahipsiz
bırakmayacak, hem provakasyona zemin sunmayacak, hem çözüm sürecini ayakta
tutacak, hem de halklarımızı saldırılardan koruyacak sağduyulu politikalar
oluşturmak zorundayız.
Bu çerçevede dün yaptığımız açıklamayı ve çağrıyı bir
kez daha yineliyoruz: Hiç kimse hiç bir yerde birbirine karşı asla şiddete
başvurmamalı, şiddet araçlarını kullanmamalıdır. Özellikle Bingöl’de Emniyet
Müdürüne yapılan saldırı ve sonrasındaki çatışma ve yaşanan ölümler bütün
kaygıları arttıran ciddi bir gelişmedir. Bingöl’deki bu vahim olayın bütün
taraflarca her yönüyle soruşturulmasının önemine dikkat çekmek istiyoruz. Bu ve
benzeri olaylar, bütün gidişatı tümden olumsuz bir yöne çevirebilecek
potansiyele sahiptir.
Bu vesileyle;
Bütün gerilim ve yaşanan acı olaylara ragmen, Sn.
Öcalan’ın da katkısı ve çağrısı dikkate alınarak Hükümetin Kobanê konusunda
attığı olumlu adımlara (sınırdan yaralı ve insani yardım geçişinin
kolaylaştırılmasına ek olarak) devam etmesini, güvenlik güçlerinin
göstericilere dönük şiddet kullanmasının önüne geçilmesi, provakatörlerin
örgütlediği sivil grupların halka dönük saldırılarının mutlaka önlenmesi ve
tansiyonu düşürecek mesajların verilmesi hususlarında daha özverili
davranmasını bekliyoruz.
KCK yönetiminin de sürecin önünü açacak tedbirleri
alarak, gösteri yapan grupların şiddet kullanmamaları çağrısını tekrar
yapmalarını, silahlı eylemleri ciddiyetle soruşturmalarını ve önüne geçecek
tedbirleri almalarını, tansiyonu düşürecek şekilde bir gayret içinde olmalarını
diliyoruz.
Basının da Partimize ve yöneticilerimize dönük
hakaret ve tehdit dili yerine daha mutedil bir dille meselelere yaklaşmasının
bu çabalarımıza katkı sunacağına inanıyoruz.
Ciddi bir katliam ve pravakasyon zeminini hep
birlikte önlemek mümkündür. Bunu yaparken Kobanê’ye de sahip çıkarak ve
sorunları diyalogla çözerek ilerlemek de mümkündür. Bu vesileyle çağrımızın
ciddiyetle ele alınmasını özellikle herkesten ve bütün kesimlerden rica
ediyoruz.
Saygılarımızla.
HDP-DTK-DBP Eş Genel Başkanları-HDK Eş Sözcüleri
Selahattin DEMİRTAŞ
Figen YÜKSEKDAĞ
Hatip DİCLE
Selma IRMAK
Kamuran YÜKSEK
Emine AYNA
Sebahat TUNCEL
Ertuğrul KÜRKÇÜ
PAYLAŞ