DBP’li Belediyelere Kayyum Atanması Kabul
Edilemez!
OHAL döneminde 1 Eylül 2016 tarihinde çıkarılan
674 sayılı KHK’da belirlenen hükümler nedeniyle birçok belediyeye kayyum
atanmaya devam edilmektedir. Açık kaynaklardan derlenen bilgilere göre; ilk
olarak 11 Eylül 2016 tarihinde 1 MHP, 3 Ak Parti ve 24 DBP’li belediyeye kayyum
atandıktan sonra uygulamaya devam edilmiş olup, 18 Kasım 2016 itibariyle 13
DBP’li belediyeye daha kayyum atanmıştır. MHP ve Ak Partili Belediyelere kayyum
atanırken Belediye Meclisindeki seçimlere bağlı kalınırken DBP’li belediyeler
için doğrudan kaymakam, vali yardımcısı, vali gibi idarecilerin
yetkilendirildiği görülmektedir.
İçlerinde Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir
Belediyeleri ile Batman, Hakkari, Şırnak, Siirt ve Tunceli İl Belediyelerinin
de bulunduğu toplam 37 DBP’li belediyede seçilmiş kişilerin ve belediye
meclislerinin yönetimine son verilmiştir. Son olarak Van B.Belediye Başkanının
gözaltına alınışında görüldüğü gibi; belediye başkanı henüz mahkemeye bile
çıkarılmamışken belediyeye kayyum atandığı bilgisinin basına verilmesi, hukukun
umursanmadığı şüphesini pekiştirmektedir. 674 sayılı KHK’ya göre kayyumun
çağrısı olmadan belediye meclislerinin toplanamayacağı ve karar alamayacağı
hükmü ise, bu belediyelerin idaresinin tamamen atanmış kişilere devredilmesi
anlamına gelmektedir.
Belediyelere kayyum atanması, HDP’li
milletvekillleri ve Parti Eş Başkanlarının tutukluluğu ile beraber
düşünüldüğünde, ülkemizin en önemli sorunlarından olan Kürt Sorununda
çözümsüzlüğü pekiştirmekten ve siyaset kurumuna yönelik umutları azaltmaktan
başka bir sonuç vermeyecektir. Halk tarafından seçilmiş yöneticilerin yetkisine
bu şekilde el konulmasının ve belediye meclislerinin iradesizleştirilmesinin
kabul edilemez olduğu açıktır. Son bir yılda çözüm sürecinin askıya alınması ve
şehirlerin savaş alanına dönüşüyle maruz kalınan ümitsizliği aşmanın tek yolu
toplumsal bir barışı inşa etmektir. Bunun ilk adımı ise seçilmiş yerel
yöneticilerin görevlerine iadesi ve seçilmiş milletvekillerinin tutukluluğunun
sona erdirilmesi olmalıdır.
MAZLUMDER olarak; belediye yönetimlerinde ve
parlemento çalışmalarında seçilmiş temsilcilerin yerine başka bir irade tesis
edilemeyeceğini hatırlatarak kayyum atanması ve tutuklu yargılama
girişimlerinden vazgeçilmesini talep ediyoruz.
MAZLUMDER Genel Merkez