Bitsin Bu kandavaları

Bitsin Bu kandavaları
insanlar içinde yaşadıkları toplumdan sorumludurlar.06.04.2013 00:00


Yaşadığımız coğrafyada, çok acılar, inanılmaz sancılar yaşandı bugüne kadar. Çokça ocaklarda HAWAR sesleri duyuldu, zılgıtların yanı sıra. Bu bir kurgudur beklide,Yani müfsitlerin bu kan deryasından nemalanma kurgusu mu acaba.Çünkü toplumda kan davaları kargaşaya,korkuya yer açar,toplumsal dinamikler yara alır,sosyalleşme seyrinde olmaz ve bilgiye ilgi olmaz.Kan davalı olur insanlar,kin sevginin yerini alır ve buda fesatçılığın,gericiliğin istediği gibi işlemesine neden olur..


İnsanlarımız arasındaki kardeşlik bağlarını derinden sarsar ve gelişme yavaşlar.

Bugüne kadar toplumsal tahribatın en belirgin mikrobu kan davalarıdır. Dolayısı ile kan davalarının durması Feodal gericiliğin de tarihe karışması olur.Nedendir ki her kan davası onlarca cana mal olurken ve yıllarca insanlar korku ve dehşet zamanları geçirirken,ağa bey takımının kılı bile kıpırdamamış,olayların ciddi ciddi üstüne gidilmediği tüm tarihi çıplaklığı ile coğrafyamızın insanın önünde duruyor.

 

2011 yılı istatistiklerinde Ülkede ve bölgede en yoğun kan davaları yanı başımızdaki Urfa iline ait iken, bugün bir araştırma yapılırsa Dunaysır (KIZILTEPE) nin başı çekeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Teknolojinin son 40 yılının milyonlarca yıla tekabül ettiği süreçte ilkel toplum geleneği olan kan davalarının gün be gün arttığı korkunç bir vakıa olarak işlemeye devam etmekte ocaklar sönmektedir. Bu da tümüyle toplumsal psikolojiyi tahribata uğratmakta ve intiharların da artmasına vesile olmaktadır. Sosyal gelişimimizi olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.

Açıkçası toplumsal psikolojimiz acil sinyal veriyor.

Toplumumuzun büyük çoğunluğunu Müslüman olduğu gerçekliğimizden hareket ederek, dinimize göre ‘’Bir insanı öldürmek, bütün insanları öldürmekle eşdeğerdir’’ hadisi şerifini hatırlatmak bizim de görevimiz. Hem Dunaysır (KIZILTEPE) de yaşayan, toplumsal sorumluluğumuzdan hem de Müslüman ve vicdan sahibi insanlar olarak. Pekâlâ, biliyoruz ki, Hz. Peygamber veda hutbesinde kan davalarını yasaklamış ve yasakladığı ilk kan davasının amcasının oğlunun kan davası olduğunu ebediyete kadar ilan etmiştir.

Kan davaları Feodal Toplum Düzeni ile örtüşen ve özelliklede sosyolojik ve antropolojik boyutlar üzerinde odaklanmaktadır. Toplumumuza  bu ilkel vahşi ve barbar geleneği reva görenler ve tarihin derinliklerine gömülmesini  istemeyenler, bu yaralı halimizden  nemalanan feodal gerici toplumsal düzeni  sürdürenlere birkaç sözümüz var;

Derebeylik sisteminin yurttaşlık temelinde eriyerek bir an önce tarihteki diğer emsal gerici yönetim biçimleri  gibi yok olmalıdır.

Onur  ve saygınlık eşrafı mahlûkat olarak her insanın hakkıdır. Öç almak, namus cinayetleri işlemek, şan, şeref, şöhret kavramı gibi baba soyu ile örgütlenmiş örgütlenip  ağalığı beraberinde  sembol haline getirilerek halkımız yönetilmektedir. Bu süreçte gerek toprak ağalığının gerekse de yeni konseptte müteahhitliğin belirleyiciliğinin kontrolü ele alınmalı içi boş kavgaların sonunun getirilmesi için tüm duyarlı halkımızın el ele vermesi tarihi bir sorumluluktur. Unutulmasın ki insanlar içinde yaşadıkları toplumdan sorumludurlar.


DUNAYSIR KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERNEĞİ BAŞKANI
Abdülnasır AYDIN

 

Diğer Basın_Bildirileri haberleri

  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.