Baskı ve sindirme dönemine geri mi dönülüyor?

Baskı ve sindirme dönemine geri mi dönülüyor?
Van Mazlumder Şubesi kendi binasında yaptığı basın açıklamasında, çeşitli alanlarda faaliyet yürüten Sivil Toplum Kuruluşlarına yönelik susturma ve sindirme politikalarını kınadı. Basın açıklamasını okuyan Mazlumder Yönetim Kurulu Üyesi Evin Keskin, derneklerin kapatılma davasının böyle bir süreçte başlatılmış olmasının da ilgi çekici olduğunu vurguladı. Keskin, Terörizmin finansmanının Önlenmesine Yönelik Kanunun Cumhurbaşkanı tarafından onanmasının ardından, Van Cumhuriyet Savcısının, Van’da kültürel, sosyal ve siyasal zeminde faaliyet yürüten 10 derneğin kapatılması için dava açmasının toplumda endişeleri artırdığını ve 90’lı yıllara geri dönülmesi yolunda kuşkular oluşturduğunu vurguladı. Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır: 05.04.2013 00:00

BASINA VE KAMUOYUNA


Bilindiği gibi kadın hakları alanında yıllardan beridir ciddi faaliyetler yürüten ve kısa adı VAKAD olan VAN KADIN DERNEĞİ ile birlikte Van ilinde faaliyet yürüten toplam 10 sivil toplum kuruluşu hakkında Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatma davası açılmıştır. 6415 sayılı Terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik kanunun Cumhurbaşkanı tarafından onanmasının ardından Van Cumhuriyet Savcısının, 10 derneğin kapatılması için dava açmasının toplumda gelişen ümitleri karamsarlığa dönüştürmeye yol açabileceği endişesini taşıdığımızı belirtmek isteriz. 


Baskıcı rejimlerin hüküm sürdüğü yıllarda bile bu kadar avukat, gazeteci, siyasetçi ve belediye başkanının yargılanmadığı bir dönemden geçiyoruz. 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetler, uzun süren gözaltılar ve sınırsız işkence marifetiyle yapılmaya çalışılan “sindirme” faaliyetlerinin bugünlerde hukuk marifetiyle yapılmaya başlandığı yönünde kamuoyunda ciddi bir endişe oluşmuş bulunmaktadır. Bu sindirme çabalarına Van’da bir yenisi eklenmiş ve sivil toplum kuruluşlarına yönelim başlamıştır. Usule aykırı dernek merkezlerinde yapılan aramaların, gizli tanık uygulaması ve usulsüz aramada ele geçirilen evrakların delil olarak kabul edilmesinin yeni insan hakları ihlallerini de kendisiyle birlikte getireceğini düşünüyoruz.


Açılan bu davalar düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün çok açık bir şekilde ihlal edilmesidir. Bunun ötesinde “çözüm süreci” ya da “barış süreci” olarak isimlendirilen süreçle birlikte sivil toplum faaliyetleri ve siyasetin ön plana çıkmaya başlayacağının açık olması karşısında bu kez böylesi kapatma davalarıyla legal mücadelenin önüne geçilmeye çalışıldığı izlenimi doğmaktadır. 

MAZLUMDER olarak açılan bu kapatma davalarını düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne vurulmuş büyük bir darbe olarak gördüğümüzü ve bu sivil toplum örgütleri ile sonuna kadar dayanışma içinde olacağımızı buradan ilan ediyoruz. 


MAZLUMDER VAN ŞUBESİ Adına

EVİN KESKİN

05 04 2013


Diğer Basın_Bildirileri haberleri

  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.