Basına ve
Kamuoyuna
Türkiye
15 Temmuz da ne yazık ki kanlı bir darbe girişimine sahne oldu. Yüzlerce
insanımızın hayatına, bin den fazla İnsanımızın yaralanmasına yol açan darbe
girişimini ve tüm darbecileri en şiddetli şekilde, nefretle kınıyoruz.
Milli
iradeye yönelik demokrasi dışı her türlü girişim ve hareketin karşısında
olduğumuzu tanklar insanlarımızı ezmeye başladığı 15 Temmuz akşamı Federasyon
olarak Demokratik tepkimizi ortaya koyarak İlan ettik.
Ulusal
egemenliğimizin ve halkımızın iradesinin temsil edildiği TBMM’ni bombalayanlar
aynı zamanda demokrasiyi ve özgür irademizi bombalamıştır. Bu zalim ve vatan
haini darbecilere karşı iktidar, Muhalefet ve yurttaşlarımız ölümüne karşı
koymuş ve darbeye geçit vermemiştir. Türkiye Halkları tek vücut darbe
dönemlerinin gerilerde kaldığını tüm Dünyaya göstermiştir.
Emperyal
Güçlerin içinde bulunduğu 15 Temmuz Darbesinin temel nedenlerinden biride
Ortadoğu'daki yapılanmanın önünde engel gördüğü TSK. İtibarsızlaştırmak ve
Halkın gözünde küçük düşürmekti. Hain Planın bozulmasında Demokrasiye bağlı
olan Genelkurmay ve Vatansever Güvenlik güçlerimizin Tutumu emperyalistleri
hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bu
korkunç ve kanlı girişim ülkemizin demokrasi tarihine kara bir leke olarak
geçecektir. Halkımız darbelerden, cuntalardan çok çekmiş ve büyük acılar
yaşamıştır. 21'inci yüzyılda demokrasinin zirvesinde olması gereken Türkiye ne
yazık ki darbeler yüzünden orta derece bir demokrasi yaşamaktadır. Türkiye
böyle bir tabloyu hak etmiyor.
Bundan
sonra tüm siyasal aktörlere ve halkımıza düşen görev; sağduyu ile hareket
etmek, ülkemizi kardeş kavgalarına sürükleyecek provokatif, söylem ve
söylemlerden uzak durmaktır.
Yaşanan
bu musibetten çıkarmamız gereken acil ve önemli dersler vardır.
Her
şeyden önce toplumsal barışımızı, kardeşliğimizi güçlü bir şekilde sahiplenmeli
ve korumalıyız. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız Darbe teşebbüsü sırasında
yaptığı ilk açıklamada Türk, Kürd ve tüm etnik gruplara mensup kardeşlerimi
meydanlara davet ediyorum açıklaması Zor günde bizden başka kimsemizin olmadığı
görülmüştür.
Tüm
sorunlarımızı diyalog yoluyla çözüme kavuşturmanın yolu Demokrasi olduğunu
unutmayalım.
Mardin
Toplumsal Dayanışma Federasyonu olarak her türlü darbelere, cuntalara silahlı
zorbalıklara ulusal birliğimize ve demokrasimize yönelik her türlü tehdide
karşı olduğumuzu ilan ediyor, demokratik sistemimize ve toplumsal barışımıza
bundan önce olduğu gibi bundan sonrada sahip çıkacağımızı ilan ediyoruz.
Özlediğimiz çağdaş demokratik ve özgür bir Türkiye'de bir daha böyle
girişimlerin yaşanmamasını diliyoruz.
Tüm halkımıza başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
Hayatını kaybeden Yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun
dileklerimizi sunuyoruz.