BASINA VE KAMUOYUNA!

BASINA VE KAMUOYUNA!
Yakın zamanda ilçemiz Anafartalar ilk-ortaokulunda yaşandığı iddia edilen ve hala soruşturma aşamasında olan olayda biz Kızıltepe Eğitim-Sen olarak bu güne kadar üzerimize düşeni yapmaya çalıştık.06.11.2014 05:15

 

 

 

BASINA VE KAMUOYUNA!

 

Çocukluk; Hepimizin bir dönem olarak yaşadığı ve sadece doğum ile yetişkinlik arasındaki bir dönem olmasının ötesinde bir anlama sahiptir. Çocukluk dönemindeki yaşantılar bireyin ileriki yaşlardaki yaşantısını büyük ölçüde etkilemektedir.

 

Her türlü risklere karşı savunmasız durumda bulunan çocukların korunması, sağlıklı olarak büyümeleri, kız ve erkek ayrımı yapılmadan eğitim almaları günümüz toplumlarının en önemli sorunlarından biri olmuştur.

 

Bu risklerden biri olan çocuk istismarı; Çocuklara yönelik bir yetişkin, grup, toplum, devlet veya başka bir çocuk tarafından, bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyecek kasıtlı bir davranış bir uygulama olarak tanımlanmaktadır. Öyle ki çocuklardaki ruhsal, zihinsel ve bedensel hastalıkların ve ölümlerin en önemli sebeplerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır.

 

İstismara uğrayan çocuklar genellikle korkutulurve sindirilir. Bundan dolayı birçok çocuk sesini çıkarmaz ve yaşadıklarını gizler. Bununla birlikte gelenekler örfler, feodal ilişkiler, ekonomik ilişkiler, toplumsal statülerin de baskısıyla birçok olay açığa çıkarılmadan üzeri örtülür. Bu durum istismarın toplumdaki devamını sağlar.

Unutulmamalıdır ki istismar sadece cinsel istismar değildir.

 

 

-Bir çocuğa şiddet uygulamak istismardır.

-Bir çocuğu haklarından mahrum etmek eğitimden alıkoymak istismardır.

-Bir çocuğu çalıştırmak, ekonomik çıkar elde etmek istismardır.

- Bir çocuğu anadilinden uzaklaştırmak, kültüründen uzaklaştırmak istismardır.

-Çocuk yaşta evlendirmek istismardır.

 

 

Türkiye de çocuk istismarı son 5 yılda %400 oranında artmıştır. Bunun en önemli sebepleri.

 

 

- Giderek yoksullaştırılan halk

- Cinsiyet eşitsizlikleri

- Kız çocuklarının okula gönderilmemesi

- Devletin çocukları koruyan yasa ve kurumlarının olmaması, var olanların yetersiz, işlevsiz ve niteliksiz olması.

- Toplumda çocuğa yeterince değer verilmemesi

- 3 Yetmez 5 çocuk doğurun, bu ülkenin işçiye ihtiyacı var zihniyeti.

- 4+4+4 sistemi ile kamusal eğitimin yerine pazar ihtiyaçlarına göre dizayn edilen ve paralı hale getirilerek yoksul çocukların eğitim haklarının ellerinden alınması.

- Devletin çocuk ve aile politikaları.

- İstismar eden kişilere cezaların giderek düşürülmesi

- İstismara uğrayan çocuğa yardım edecek yeterli sağlık hizmetinin bulunmaması

- Okullarda kalabalık sınıflar, disiplin yöntemleri ve bazı eğitimcilerin kişilik ve ruhsal yapısı ilgili sorunlar.

 

 

Kutsal öğretmenlik mesleğinin devlet personel politikası olarak itibarsızlaştırıldığının ve bunun bir özelleştirme ön çalışması olarak bilinçli bir hükümet politikası olduğunu biliyoruz. Ayrıca bu tür istismar olaylarının da toplumun nazarında öğretmenlik meslek onuruna sürülecek en kirli leke olarak değerlendiriyoruz. Ve her zaman karşısında olacağımızı belirtiyoruz. Bu tür olayların bütün imkânsızlıklara rağmen özveri ile çalışan öğretmenlerimizin çalışma azmini etkilememesi ve velilerimizin bu konudaki inancını etkilememesi gerektiğini diliyoruz.

 

Biz Eğitim-Sen olarak; Çocuklara yönelik yaşanan cinsel fiziksel zihinsel ve duygusal istismarın karşısında olduğumuzu ve olacağımızı mağdurların yanında olacağımızı belirtiyoruz. Bu yönde devlet hukukunun ve yargısının yetersiz olduğunu istismarı normalleştiren, tecavüzcü ve mağduru evlendirmekle çözüm bulan, konunun doğasına aykırı olarak somut delil arayan yapısının farkındayız. Yakın zamanda bölgemizde yaşanan bu tür olaylarda istismarcıların neredeyse ödüllendirildiği, tutuksuz yargılanarak aramızda işlerinin başına döndüklerinin de hep birlikte şahidiyiz. . Eğitim-sen olarak her zaman bu tür olaylarla mücadele çizgimizi çok net belirlemiş bir örgütüz.

 

100 yılı aşkın bir mücadele pratiğine sahip bir örgüt olarak ilkelerimiz çok nettir. Kızıltepe Eğitim-Sen olarak da bu ilkelerden taviz vermediğimiz ve vermeyeceğimiz unutulmamalıdır.

 

Yakın zamanda ilçemiz Anafartalar ilk-ortaokulunda yaşandığı iddia edilen ve hala soruşturma aşamasında olan olayda biz Kızıltepe Eğitim-Sen olarak bu güne kadar üzerimize düşeni yapmaya çalıştık.

 

Bu kapsamda ilkelerimiz ve sorumluluğumuz gereği olayın içinde olduk. Sadece temsilcilerimizden bilgi almakla yetinmedik. İşyeri temsilciler toplantımızda olayı tartışarak olayın ilk gününden itibaren iki gün boyunca okulda öğretmenlerimiz okul idaresi, Milli eğitim müdürlüğü ve olayın tarafları ile görüşmeler yaparak. Kendi araştırmamızı ve çalışmalarımızı yürüttük.

 

Ancak bu süreçte olay tarafımızca bir netlik kazanmadan kimseyi ne suçlu ilan etmek ne de aklamak gibi bir yaklaşımımız olmamıştır. Bu konuda hem adli hem idari soruşturmaların takipçisi olduğumuzu olayın açığa çıkarılması için gerekli kendi özgün çalışmalarımız yürütmeye devam edeceğiz. Bu konuda bütün üyelerimiz işyeri temsilcilerimiz ve kamuoyunun bizim dışımızda yapılan ve yapılacak haber ve söylentilere itibar etmemesi gerektiğini belirtiyoruz.

 

 

Kızıltepe Eğitim-Sen Temsilciliği

Diğer Basın_Bildirileri haberleri

  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.