BASINA KAMUOYUNA

BASINA KAMUOYUNA
KIZILTEPE KESK-KIZILTEPE KENT KONSEYİ29.10.2012 22:54
  BASINA KAMUOYUNA

Yıllardır   iktidara gelen herkes tarafından çözümsüz bırakılan çatışma, tutuklama, baskı ve ölümlerle karşılığını bulan Kürt sorununun çözümü noktasında son günlerde farklı eylem şekillerinin gündemde olduğu tüm demokratik kamuoyu tarafından bilinmektedir.

Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların açlık grevleri ve ölüm orucu, insan yaşamını tehdit eder noktaya gelmiştir. 12 Eylül`de başlatılan ve 48. güne ulaşan açlık grevleri, ülke gündeminin karmaşıklığı içinde gündeme bile gelmemekte, binlerce insan göz göre göre ölümün kucağına itilmektedir.  

Ölüm oruçları çaresizlik durumlarında “Tanrı tarafından bize verilmiş bir silahtır” diyordu GANDHİ. 

Hayatta sahip oldukları en önemli şeyi canlarını ortaya koyuyorlar. Bunu ellerinde silahlarıyla yapmıyorlar, bedenlerine bombalar bağlayarak yapmıyorlar, bir köprüye çıkıp tek tek atlamaya kalkarak yapmıyorlar.  

Bize bakarak yapıyorlar. Başbakana, Adalet Bakanına, İçişleri Bakanına bakarak yapıyorlar. Bunu meclisteki 550 milletvekiline, sokaklarda dolaşan milyonlara bakarak yapıyorlar.  

48 gündür açlık grevinde olan binlerce siyasi tutuklunun içine itildiği durum, sadece belli bir siyasi görüşten olan kişileri değil,  hak ve eşitlikten yana olan aydınları, yazarları, sendikacıları, insan hakları savunucularını kısaca yaşanacak olumsuz gelişmelerden kaygı duyan herkesi yakından ilgilendirmektedir.  

 

Türkiye`de 1980`den bu yana cezaevlerinde 144 kişi açlık grevi ve ölüm oruçları nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Adalet Bakanlığı, insan yaşamını tehdit eden böylesi bir gelişme karşısında sessiz ve tepkisiz tutumundan vazgeçmelidir. hekimlerin ve insan hakları savunucularının cezaevlerini ziyaret etmelerine izin vermelidir.  

 

Hiçbir gerekçe, insanların ölüm orucu ile ölüme gönderilmesini haklı gösteremez. En temel hak olan yaşam hakkını tehdit eden böylesi önemli bir gelişme karşısında insanım diyen herkesin tepki göstermesi gerekmektedir.   

Yıllardır akan kan ve gözyaşlarına, cezaevlerindeki insanlık dışı koşullara, uzun tutukluluk sürelerine aldırmaksızın ülkeyi yönetenler, gerçek anlamda barış ve huzur ortamının yaratılmasını istiyorlarsa zaman geçirmeden harekete geçilmelidir.   

Talepleri ve yöntemi demokratik olan bu eylemin AKP iktidarı tarafından dikkate alınmaması çok tehlikeli bir durum yaratmaktadır. Hükümetin ve kamuoyunun bu konudaki sessizliği her an için felakete neden olabilir. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in 24 Ekim'de Sincan Cezaevi'ndeki direnişçileri ziyaret ederek talepleri ciddiye almadan kuru kuruya görüşmesi maalesef hiçbir şey ifade etmemiştir. Seslerini duyurdular diyen Adalet Bakanı haklı talepler karşısında da adım atmalıdır. Kritik bir aşamada olan ve her an ölümlerin yaşanabileceği cezaevlerinde yaşanacak her ölümün sorumlusu AKP iktidarıdır. 

Türkiye`de bir kez daha açlık grevleri ve ölüm oruçları sonucunda ölümler yaşanmasına asla izin vermemelidir. Bu konuda herkesi duyarlı davranmaya çağırıyor, hükümetin bir an önce talepler noktasında adım atmasını, sorunun kimse yaşamını yitirmeden çözülmesini diliyoruz.   

KIZILTEPE KESK-KIZILTEPE KENT KONSEYİ












Resimler: M.Ali Dinler

Diğer Basın_Bildirileri haberleri

  • PAYLAŞ

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.