‘Kobani Protestoları’ hakkında basın bildirisi

Uluslararası Toplum Kobani’ye her türlü desteği vermelidir.09.10.2014 09:35

Uluslararası Toplum Kobani’ye her türlü desteği vermelidir.

Galiplerin, hakimiyetlerini muhafaza telaşıyla yol açtığı büyük acı ve kıyımlara Ortadoğu yeniden şahit olmaktadır. Şiddetli zulüm ve baskılar sonucunda binlerce masum öldürülmüş ve yüz binlerce insan yurdunu terk etmek zorunda bırakılmıştır.

İşid Terörizmi

Kendisini hilafetle özdeşleştiren, işlediği cinayetleri cihad olarak tanımlayan İşid terörizmi, sadece masum halklara değil aynı zamanda İslam’ın adaleti emreden, mazlumları kollayan, hak ve özgürlükleri en güzel biçimde koruyan nezih tabiatına saldırmaktadır. Bu yapı din kisvesi altında yeni bir diktatörlük kurma hevesiyle hareket etmektedir. Küresel hukuksuzların, Kobani işgal girişiminin altında tipik modern ulusalcı/arap refleksi vardır. Jeopolitik stratejisi açısından analiz edildiğinde bu organizasyon, isminde yer alan “İslamı” açıkça araçsallaştırmaktadır.

Kobani’deki Siyasi Oluşum

Esad diktatörlüğüne yönelik bölgesel ve uluslararası kurgu, Suriye’deki halkları perişan eden sıcak ve yakıcı bir savaşa evrilirken, Kürtler kendi yaşam alanlarında, kendileriyle birlikte azınlıkların da yönetme ve savunma ihtiyaçlarını organize ettiler. Ancak bu gelişme, yeni Suriye hayalleri kuranlar tarafından onaylanmadı. Bölgesel güçler ve uluslararası toplum, tanımadığı bu oluşuma herhangi bir destek sunmazken Türkiye başta olmak üzere Arap yönetimleri bu adımı gayr-ı meşru ilan ettiler. Siyasi statüleri sorun olarak görülen Kürtlerin zımnen desteklenen ışid eliyle tedip edilmesi fiili olarak istendi ve hala istenmektedir. Binlerce insanı katleden bu hukuk tanımaz oluşumun, neden Kobane’de yaşayan ve çoğu göç etmiş 400 bin Kürd’ü hedef seçtiği sır değildir.

Katliam Uyarısı

Tarih boyunca katliamlara uğramış Kürt halkı, bir kez daha bütün dünyanın gözü önünde ve bölgesel güçlerin zımnen verdiği destekle İşid eliyle her an yeni bir katliam yaşayabilir. Türkiye başta olmak üzere tüm bölgesel ve uluslararası güçler, insanlığa yeni bir Kürt katliamının utancını yaşatmak istemiyorlarsa Kürtlerin ortak iradesine ve taleplerine karşılık vermeli ve Kobani’yi yalnız bırakmamalıdırlar.

Kobani ve “Çözüm Süreci”

Rojavadaki gelişmelerle doğrudan ilişkisi olan müzakere sürecinin zarar görmemesi TC Devletinin daha doğru stratejiler kurmasını zorunlu kılmaktadır. Kobani’de ortaya çıkan yeni gelişmelerin en çok Türkiye’deki siyasi dengeleri etkileyeceği bilinmektedir. Türkiye devlet aklının Rojava ile çözüm süreci arasındaki güçlü ilişkiyi dikkate almadan attığı her adım Türkiye’de daha fazla kaos anlamına gelmektedir. Tarafların sorumlu davranması ve devletin barış ve çözüm sürecini tehlikeye atan bir dille soruna yaklaşmaktan vazgeçmesi elzemdir.

Bütün tarafları sağduyuya davet

Kürtler ve vicdan, Kobani’deki problemi Türkiye’nin ve uluslararası kamuoyunun gündemine sokma hakkına sahiptir. Nûbihar Derneği olarak Kobani halkının maruz bırakıldığı hukuk ve insanlık dışı ışid saldırılarını kınıyor ve uluslararası toplumu Kobaniye her türlü destek sunmaya çağırıyoruz.

Haklı protesto girişimleri, provakasyonlara ve konuyla ilgisiz sorunların uyandırılmasına yol açmamalıdır. Kürdistan illerinde gösterilen Kobani’yi sahiplenme protestoları kısa bir süre zarfında farklı görüşteki yapılarla çatışmaya dönüşmüş ve ölümler ile sonuçlanmıştır. Bu gelişme Kürdistan’da uyumuş bir fitnenin uyandırılmasına zemin hazırlayacak niteliktedir.

Nûbihar olarak tüm kamuoyunu sağduyuya davet ederken devleti, müzakere sürecini oyalama siyasetine dönüştürmekten vazgeçmeye; çözüm ve barış ruhuna uygun bir şekilde içeride ve dışarıda yaşanan tüm saldırı ve hukuksuzluklara karşı Kürtleri desteklemeye; dışarıya çıkma yasağı gibi ilkel yöntemlerle Kürtleri yönetme çabaları yerine sorunları gerçekçi, acil ve adil biçimde çözmeye çağırıyoruz. İşid terörizmini bir mesaj aracı olarak gören çevrelerin bir an önce bu insanlık dışı vahşet örgütüne karşı mesafe almasını; Kobani’ye ve oradan göç edenlere her türlü yardımın herkes tarafından bir an önce yapılmasını; farklı görüş ve inanca sahip yapıların fitneyi uyandırmaması hususunda gerekli hassassiyetin gösterilmesini gerektiğini kamuoyuna saygı ile bildiririz.

Nûbihar Derneği