“Hepimiz Ermeniyiz” diyenler, maksad insan
olmaktır diyorlardı. Êzîdiler katledilirken “Hepimiz Êzîdiyiz” seslerini
duymuyoruz. Neredesiniz, İnsanlığınız bitti mi yoksa o zaman ki insanlığınız da
sahte miydi?
Şeytanlaşan insan şeytandan daha tehlikelidir.
Eskiden İslamiyet mazlumiyeti ortadan kaldırdığı
için müslüman ve müslüman olmayanın farkı; namaz kılan veya kılmayan olarak
kabul edilirdi.
Günümüzde ise; gerçek dindar ile sahte dindar
ayrımı başka bir mecraya oturtulmaktadır.
Mazlumiyet asrı sayılan asrımızda ise bu fark;
insan merkezli bir mefkûreye sahip olan ve olmayan olarak değerlendirilebilir.
Temiz vicdanın tecellisi de olan mazlumdan taraf olma erdemi! Bu bağlamda:
Hakiki dindar, mazlumlar arasında din, dil ve ırk farkı gözetmez ve aynı tepkiyi
gösterir. Öldürülen FİLİSTİN, AFGANİSTAN, UYGUR, ARAKAN, MYANMAR, ŞENGAL ve
ROJAVA çocuğu arasında ayırım yapmaz, sahte olan dindar da mazlumlar arasında
fark gözetip birisi için gözyaşı döker fakat kendinden olmayan ve Kerbela
faciasında yaşananları yaşayarak susuzluktan ölen mazlumu görmezden gelir.
İmanda samimiyet olmayınca; zalim ve mazlum tanımı
da şahsi çıkarlara dayalı keyfi ve nefsi olmaya başlar.
OHAK-DER suç işleyen insanların cezasız kalmaması
bununla birlikte üzerinde durulması gereken en önemli hususun suçluyla uğraşmak
yerine suçu oluşturan sebeplerle mücadele edilmesinin daha doğru bir yöntem
olacağını savunmaktadır.
OHAK-DER suçluyu değil suçu ortadan kaldıracak
tedbir, yöntem ve yasaların oluşturulmasını tavsiye ettiğini bir kez daha ilan
etme zorunluluğunu hissetmektedir.
Tarih boyunca hiçbir fikir ve düşünce katliam ve
idamlarla yok edilebilmiş değildir. Fakat görünen o ki günümüz zalimleri hala
bu gerçeği anlamış değiller veya anlamazlıktan geliyorlar. Ama her şeye rağmen
bilinmelidir ki onların akıbeti de Nemrut, Firavun ve emsallerinin akıbeti gibi
olacaktır.
Zulmün hüküm sürme sebebi, zalimlerin tavrından
çok mazlumların takındığı tavırdır. Zalimler iktidarlarının hüküm sürmesi için
yapılması gerekenleri yapıyor, tabiri caizse görevlerini yerine getiriyorlar.
Peki ya bizler, yapmamız gerekenleri yapıyor muyuz?
OHAK-DER olarak şimdi buradan mazlumlar arasında
da ayrımcılık yapan herkese alenen sesleniyoruz! Hani herkese aynı hassasiyeti
gösteriyordunuz! Hani herkese eşittiniz. Hani konu zulüm ve insan hakları
ihlali olunca din, dil, ırk ve cinsiyet farkı gözetmezdiniz!
Hedbi, bu konudaki çifte standarta da değindi;
Maalesef küresel güçler kendi çıkarları
doğrultusunda; Mazlumu ve zalimi tanımlama konularında çifte standart uygulamaktadırlar.
OHAK-DER olarak ebediyen kim olursa olsun tüm mağdur ve mazlumların yanında saf
almayı bir erdem ve görev sayar. Dün mısırdaki idam kararına tepkisini dile
getiren ve kalben de olsa yanlarında olduğunu belirten, Filistinli mazlumların
acısını paylaşan, Uygur ve Arakanlı mazlumların saffında olan OHAK-DER, bu gün
de Êzîdi halkına yapılanlara duyarsız kalmamayı ilkeleri gereği bir görev
saymaktadır.
OHAK-DER hiç kimsenin fıtri haklarının yok
sayılmaması ve inanç özgürlüğüne dokunulmaması,
bunlardan ötürü hiç kimseye tahakküm ve tecavüzün meşru kılınmaması
gerektiğini savunur. Şayet bu iki unsur
üzerinden birilerine tecavüz veya tahakküm ediliyorsa; bunu yapan zalimdir.
Zulüm edilmesi halinde zalimden taraf olmayacağını, kalben de olsa tüm mazlumların
yanında olacağını bugün de herkese ilan ediyoruz.
Asrımızın Moğolları olan IŞİD, ne yazık ki dünya
kamuoyuna bu insanlık dışı davranış ve katliamlarını “İslam adına” yaptığı
görünüm ve izlenimini vermektedir. Bundan daha da acı olan bu algının
kamuoyunda kabul görmeye başlamasıdır. Bilinmelidir ki şayet İslam bir yere
giriyorsa orada emniyet, huzur ve barış oluşmalıdır; kaos, korku, tecavüz ve
katliam yaşanıyorsa bu başka bir şeydir. IŞİD'in Şengal kasabasında Êzîdilere
uyguladığı ve islamî hassasiyet ve referanslara ters düşen bütün hareket,
davranış ve katliamları kınıyoruz. Şayet buna dur denilmezse; bu ateş herkesi
yakabilir. Biz insani görevimizi yaptık, şimdi sıra sizde…
Ortadoğu Halklarının Birliğini Koruma, Kalkındırma
ve Strateji Araştırmalar Merkezi
[ OHAK-DER Başkanı / MB. Hedbi ]