• Ana Sayfa
  • »
  • Web.tv
  • »
  • Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferası'nda Azadi İnisiyatifi mesajı

Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferası'nda Azadi İnisiyatifi mesajı

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Kürdler hakları için, Kürd ve Kürdistan halkları için mücadele yürütmüşlerdir. Bundan yüzyıl önce Kürdlerin özerkliği vardı, itibarları vardı. Bütün dünyada kabul görüyorlardı, muhatap alınıyorlardı. Ne yazık ki yüz yıl boyunca Kürdlerin durumu daha da kötüleşti. Kendi adımıza bir kurum kurmamıza izin vermediler. Kürd ve Kürdistan adı yasaklandı. Bugün öyle bir duruma gelmişiz ki kendi dilimizle kendimizi savunamıyoruz, ifade edemiyoruz; siyasi, sosyal ilişkilerimizi yürütemiyoruz. Bundan dolayı bazılarımız mecburen Türkçe konuşuyor. Bu, acı verici bir durumdur. Bu duruma, asimile olmamıza ve kendi dilimizi kullanamamamıza neden olan Türkiye, İran, Irak, Suriye yönetimlerini kınıyorum. Onları insanlık vicdanına ve İlahi Adalete havale ediyorum. Değerli ve onurlu delegeler, partiler adına konuşan ve Kürdistan halkı ile ilgili görüşlerini dile getiren temsilcilerin görüşlerinin çoğuna katılıyoruz. Bu çerçevede şu anda Kuzey Kürdistan’da bir otorite ve Kürdlerin Türkiye Meclisindeki temsilcisi konumunda olan BDP’ye yönelik eleştirileri de haklı buluyoruz. BDP bu yeni süreçte kendini gözden geçirmeli ve çözüm sürecine uygun bir tavır takınmalıdır. Kürd siyasi hareketi, Kürd ve Kürdistan’ın birliği hakkında görüşlerimizi ortaya koyacağız. Bütün parti, grup ve oluşumların öncelikle bilmesi lazım ki, tüm millet ve inanç mensupları olarak atalarımızın, Kürd ve Kürdistan’ın liderlerinin bize bıraktığı mirasa ihanet edemeyiz. Bu miras bize Allah’ın bir lütfudur. Kürd ve Kürdistan adını tartışma, müzakere konusu yapamayız. KimseKürdistan’ın din, mezhep ve millet zenginliğini tartışma konusu yapmasın. Kimse Kürdistan hakkında hiç kimseyle pazarlığa girmesin. Buna hakkımız da yok, bu konuda özgürlüğümüz de yok. Bu konu kırmızı çizgimiz olmalıdır. Bun konuda tüm Kürd ve Kürdistani parti ve grupları hassas olmaya davet ediyorum. Değerli dostlar, statü meselesi konjonktörel bir konudur. Bu konuda bir görüş birliğine varmamız lazım. Bu konuda Ortadoğu ve dünya konjonktörünü iyi gözlemlemeliyiz. Elimizden geldiği kadarıyla yüksek bir statü kazanmalıyız. Bu kazanç Kürd ve Kürdistan halklarının talebine, maslahatına uygun olmalıdır. Güney Kürdistan’da yıllarca büyük bir mücadele verildi ve bir statü elde edildi. Bizler de Ortadoğu’da meydana gelen gelişmeleri lehimize çevirme yeteneğini ortaya koymalıyız. Bu çerçevede Kürd siyasi hareketi, BDP ve diğer parti ve oluşumlardan talebimiz, parti ve grup çıkarlarını, ideolojilerini öne çıkarmamalarıdır. Maslahatımız, çıkarımız Kürdlerin ve Kürdistan halklarının birliğidir, özgürlüğüdür. Bu noktada herkes fedakarlık yapmalıdır. Kürdler ve Kürdistan halkları için öncülük eden, mücadele verenlere şükranlarımızı sunuyoruz. Bu yolda can verenlere Allah rahmet eylesin diyoruz. Kürd halkı ve Kürdistan halkları için mücadele vermek demek; herkesi tek reng, tek ses, tek örgüt, tek parti, tek mezhep haline getirmek değildir. Bu konuda haddimizi bilmeliyiz. Bugün dünyadaki demokratik anlayışa paralel olarak demokratik, meşru, çok renkli, çok sesli bir yapı oluşturmalıyız. Bunu yapamadığımızda Kürd ve Kürdistan birliğini sağlayamayız. Bu konuda Ortadoğu bize örneklik teşkil etmeli. Bugün Suriye de ulusal özgürlük için mücadele veriyor, ancak örgüt ve mezhep çıkarları için bir savaşım söz konusu. Bu nedenle bu güne kadar binlerce masum insan canından oldu fakat bir sonuç alınamadı. Aynı hataya düşmemeliyiz. Elbette birlik ve statü için ısrar edeceğiz ama önemli olan nasıl bir birlik oluşturacağımızdır. Bir ittifak olduğunda bunu kabul ederiz ama tek ideoloji, inanç, parti, grup etrafında birlik gerçekleşmez. Bu gün Kürdistan’ı işgal altında bulunduranlar Kürdleri temsil ettiklerini iddia etmektedirler. Buna karşı taktik ve strateji geliştirmeliyiz. Kürd ve Kürdistan’ın birliği için öyle bir yapı oluşturmalıyız ki, Kürdistan’ın her rengi, her din, her inanç, mezhep, parti, grup, kültürel ve dini kurum, kuruluş kendini ifade edebilsin, örgütlenebilsin. Çok renkli, çok sesli bir birlik ancak böyle sağlanabilir. Son olarak şunu dile getirmek istiyorum ki, demokratik bir anlayışla tartışmalar yürütülmeli ve hiç kimse başkasını baskı altına alarak korku ortamı oluşturmamalıdır. Kürdistan’da ilk defa bu düzeyde büyük bir birlik oluşturduk. Bunun için çalışan ve buna sebep olanlara teşekkür ediyorum. İnşallah gelecekte bu tarz konferansları çoğaltırız ve iyi sonuçlar elde ederiz. Tüm delegasyona selamlarımı sunarım. Hayırlar ve iyilikler dilerim. Allah bizleri muvaffak eylesin. Selamlar, saygılar.
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 395